İLETİŞİM

2 Kasım 2009 Pazartesi

BR 2009 Maçları (RAW vs SD)

Evet güreş dostları,
Genel bir Bragging Rights incelemesinden sonra maçlara odaklanmanın vaktidir.



1- The Miz vs John Morrison

2008 e damgasını vurmuş bu tag team bu kez karşı karşıya. WWE ve World Tag Team kemerlerini kazanmış, Wrestling Observer Newsletter ve WWE Slammy Awards ta yılın takımı ödülünü kazanan takımın oyuncuları bakalım birbirlerine karşı ne yaptı?

Draft 2009 da yolları ayrılınca The Miz, Reality Check ile bir mesaj vermişti eski dostuna. İlerleyen aylarda John Cena ile mevzular yaşadı ve en sonunda United States kemerine ulaştı ki bu onun ilk tekli başarısı idi.

John Morrison ise SD yolunu tuttu, taraflarca sevilen biri oldu ve SD kariyerinin zirvesi sayılacak Intercontinental kemerine ulaştı.

Bu ikili en son yanyana SD programında WWE Slammy Award ödülü kazanan showları Dirt Sheet ile yanyana geldiler. Tipik rakip atışmalarının yanı sıra alışıla geldik Dirt Sheet alaycılığı bu kez bu ikili üzerinde gördük. Özellikle birbirlerini Marty Jannetty olarak göstermeleri gerçekten güzeldi. Hatırlatayım Marty Jannetty zamanının The Rockers takımının bir üyesiydi, ortağı ise tanıdık bir isim... Shawn Micheals. Evet, bu ikiliyi yanyana duyunca acep HBK dünyayı bu kadar sarsarken Marty Jannetty nereye geldi? Cevap, bir yere gelemedi. Dünyanın her yerinde sıkça rastlanan ayrılan ortaklardan birinin zirveye diğerinin ise dibe gömülmesi durumu...

PPV açılışı da bu ikili arasında oldu, iki kemer sahibinin kendi showlarını temsil etmesi güzeldi. Kazanan düşünülenin aksine The Miz oldu ve durumu RAW lehine 1-0 yaptı. The Miz gibi birisinin böbürlenme hakkı kazanması onun egosunu tavana vurduracaktır ki bunu da ilk RAW programında gördük.

2- Diva Maçı 3v3

Malesef zerre önemsemediğim bir maçtı, oldum olası diva maçlarını sadece girişlerini izleyip ileri saran ben sırf PPV diye baktım buna. Michelle McCool, Beth Phoenix ve Natalya zaten kağıt üzerinde ağır basıyordu ve kazanmayı da bildiler. Diva maçlarına saygım olmadığından kaybeden takımı yazmıyorum bile. SD skoru 1-1 e getirdi ve BR kupası için heyecan 7v7 lik ana maça çevrildi.

3- Team RAW vs SmackDown Seven

BR için WWE nin en üstünde durduğu, üzerine seneryolar kurguladığı maç buydu. Bakalım buraya nasıl geldi olaylar...

Liderler açısından iki takımda baba liderlere sahipti, ama SmackDown Seven kadro seçimi konusunda biraz şanssızdı...

Tek başına SD yi zafere taşıma hayallerinde olan Chris Jericho en güvendiği adamı RAW a kaptırdı, beraber takım kemerleri sahip olduğu Big Show u. Triple H bu ikilinin arasını güzel bozdu diyebiliriz ki bunda Chris Jericho nun egolarının da büyük faktör olduğunu unutmamak gerek. Sonrasında SD showunda halka atıp tutarken ansızın gelen Kane onu biraz ürküttü. (biraz mı? bariz yusufladı) Kane kendisini co-captain ilan edince Jericho bir ortak sahibi oldu SD7 için. Akabinde yapılan seçmelerde başta Cryme Tyme olmak üzere gelen diğer güreşçiler pek sarmadı Jericho yu. ECW showuna katılıp William Regal ile görüşme yaptı takımını güçlendirmek için, aklında tabiki de yancıları Vladimir Kozlov ve Ezekiel Jackson için... Fakat GM Tiffany bunu hoş karşılamadı ve Jericho yuda programın main eventinde maça soktu, rakibi ise ECW şampiyonu Christian dı. Tahmin edildiği üzere şampiyon kendi şovunda Jericho yu yendi. 3 gün sonraki SD programında ise Shad hasta olduğundan programda yoktu ve bu Jericho yu dellendirdi... Hıncını kalan 4 kişiyi (JTG, Drew McIntyre, Dolph Ziggler, Eric Escobar) eleme maçlarında yendiği 5 kişiyle takım yaparak aldı ve bir koşul öne sürdü Kane nin de önerisiyle: Hangi taraf yenerse yanlarında onlar yer alacaktı ve bir nevi rövanş maçına dönüşen 4v5 i R-Truth, Matt Hardy, Finlay, The Hart Dynasty (Tyson Kidd and David Hart Smith) kazandı. Uzun lafın kısası "biraz" sancılı bir süreç vardı SD7 için.

RAW seyircileri için ise DX kaptanlığından dolayı bir rahatlık hakimdi. Keza takımda dünyanın en büyük atleti Big Show, dünyanın en güçlü adamı Mark Henry olmak üzere Kofi Kingston (ki kendisi takım şampiyonluğundan US ve Intercontinental kemerine kadar uzanan başarılar silsilesine sahip) ve Jack Swagger ı (2 kez all amerikan seçilmiş, eski ECW şampiyonu) unutmamak gerek. Cody Rhodes ı da unutmamak gerek, her ne kadar DX ile arası iyi olmasa da, WWE nin genç yeteneklerinden birisi, bu kupayı kazanma isteği de cabası.

Bu iki ayrı kutup ilk kez RAW programda karşı karşıya geldiler ki görülmeye de değerdi bu karşılaşma. Jericho vs HBK maçını basan SD7 göz dağı vermek isterken bir anda DX müziği çaldı, Triple H ve Team RAW arkada süveriler gibi belirdi... SD7 beklemediği şekilde, RAW a mesaj vermeyi beklerken kendilerini sopa yerken buldular.

En sonunda beklenen maç, 1-1 olan skoru değiştirmek ve kupayı kazamak için iki takım da çıktı sahaya. Başlarda ortada geçen mücadele, ring karışınca tek tek her takımdaki güreşçiler birbirine girdi ve ring yavaştan temizlendi. En sonunda sahada SD7 dan Jericho, Team RAW dan ise sahayı temizleyen Big Show ve ring köşesinde Kofi Kingston kaldı. Big Show takımdaşına elini uzattığında tüm seyirci Batista & Rey Mysterio tarzı bir takım oyunu beklerken, takımını satan bir Big Show gördüler. Kofi yi ring üstünden yere chokeslam ile indirdi akabinde şaşkınlıkla ringe yönelen Team RAW kaptanlarından Triple H ide knockout punch ile yere yıktı. Jericho dahil herkezin şaşkın bakışlarında ringi terk etti dev adam. Jericho ya ise yerde hareketsiz duran Kofi yi tuş edip kupayı SmackDown a taşımak kaldı.



Her ne kadar kazanma şekli hoş olmasa da SD7 sevinçleri ve Jericho nun kupaya evladı gibi sarılması görülmeye değerdi. Bu yüzden bu güzel resmi yazımın girişinde sizinle paylaştım.

Peki Big Show a bunu hesabını soran olmadı mı? RAW incelemesinde ihanetin bedelini hep beraber göreceğiz...